3 Haziran 2009 Çarşamba

bugun ahu antmen yazmıs. az biraz talihsizlik. 2 kez ust uste olunca ihmal gibi de gorunuyor. ne hale'nin ne nasan'ın kimsenin fikrini, isini calmaya tenezzul edecegini sanmam, dusunmem. olsa olsa tesaduftur derim. ama belki sanatcı isini daha yerleştirmemişken onu "bak biri de boyle bi iş yapmıştı" diye uyarmak-haberdar etmek gerekmez mi? hoş, dunyanın dort bir yanında yapılıp edilenlerin tamamını bilmek, takip etmek, envanterler cıkarmak mumkun degil ama, venedik bienali'ne bakmamak.. basit bir gorsel benzesmeden, meseleyi kacırıp, sanatcıyı yargılamaya gitmeyi cok cok sevenler oldugu malum. kıskançlıktan, bizde özgün bir iş üretilemez ustadıma kadar giden kompleksif, kişisel, toplumsal sebepler çıkarılabilir ancak kendimizi o gruptan saymayınca bu duruma nasıl bakmamız gerekir? hiç umursamamak ve dünyanın her yerinde olur boyle seyler demek mi uygun olan, dünya küçüldükçe meseleler ve anlatım dili aynılaşıyor demek mi, bu bambaşka bir iş daha derine bakın demek mi...

Hiç yorum yok: