10 Eylül 2010 Cuma

13 Eylül'de Diyarbakır'da darbe var!@Zaman

Son birkaç yıldır, çağdaş sanatta yakın geçmişe ilişkin sorgulamalar, tanıklıklar, hesap sormalar dikkat çekiyor. Türkiye'nin yakın tarihinin en karanlık dönemlerinden biri '80 darbesi' bu hesaplaşmaların belki de en önemlisi.

Toplumsal bilinçaltına itilen, bastırılan bu karanlık; önce popüler filmler (Vizontele Tuuba, Babam ve Oğlum, Eve Dönüş, Beynelmilel, O.. Çocukları vb.), sonra televizyon dizileri (Çemberimde Gül Oya, Hatırla Sevgili, Bu Kalp Seni Unutur mu?...) ile toplumu bir psikanaliz divanına yatırıp, bir ağlama/rahatlama seansına dönüştü. Bu filmler aracılığıyla yeni bir toplumsallık kurgulanırken, mesele politikaya olabildiğince az bulaştırıldı. Bir sabaha, sokaklarında tanklar, askerler ve radyosunda generallerle uyanan bir halkın 30 yıl sonrasından keskin görünümünü, başka bir dille yorumlamak/sorgulamak kimi zaman sadece tanıklık etmek ise sanatçılara düştü.

Tophane Outlet Sanat Galerisi'nde geçtiğimiz yıl gerçekleşen 'Darbe' sergisi Diyarbakır'a taşındı. 'Darbe'nin devamı niteliğinde ve 12 Eylül'e bir gün sonrasından bakan "13 Eylül" adlı sergi, Diyarbakır Sanat Merkezi'nde (DSM) açılacak. 13 Eylül-13 Ekim tarihleri arasında ziyaret edilebilecek sergide Halil Altındere, Canan, Aslı Çavuşoğlu, Köken Ergun, Bengü Karaduman, Şener Özmen, Özlem Sulak ve MSGSÜ Toplumsal Hafıza Grubu'nun son iki yılda ürettikleri darbeye ilişkin eserleri yer alıyor. Sergi, birkaç temel üzerine inşa ediliyor: İlki belgesel niteliği yüksek/hafıza tazeleyici işler. Bunlardan, Özlem Sulak'ın 12 Eylül tanığı/mağduru 13 kişiyle görüşmelerini içeren ve geçtiğimiz Locarno Film Festivali'nde gösterilen ve Türkiye prömiyeri Diyarbakır'da yapılacak olan '12 Eylül' videosu dikkate değer bir çalışma.

Bengü Karaduman ve Canan'ın çalışmaları ise bireysel tarih anlatısını, toplumsal tarihe paralel bir seyirde sunmayı tercih eden işler arasında. Serginin gerçeklikten beslenen kurgusal çalışmalarını, Köken Ergun ve Aslı Çavuşoğlu gerçekleştiriyor. Köken Ergun, Danimarka'nın Jyderup kasabasına, sakinlerine haber vermeden bir tank sokuyor. Aslı Çavuşoğlu ise darbe sonrası TRT tarafından yasaklanan 205 kelimenin 191'i ile şarkılar besteliyor, rapçi Fuat'ın sesiyle sözcükler bir albüme dönüşüyor.

Şener Özmen sergide, boyunluklarıyla bayrak törenine katılan alaycı memurları gösteriyor. Altındere ise zaman zaman bir silah gibi kullanılmış, Karl Marx'ın Das Kapital'inin içine gerçek bir silah saklıyor. Ortada bir silah varsa patlayacağını bilmek (Çeho'unruhuna selam olsun!) izleyiciye kalıyor. (0412 228 94 00)

Hiç yorum yok: